SPORDA LİYAKAT SİSTEMİ...
Bazen kendime soruyorum?
Bu kadar özveriye ne gerek var?
Burada ki esas peşinde olduğum ve gerçekleştiğinde yıllardır öykündüğüm kritik nokta; antrenmanlarda verilen emeğin karşılığını alıp alamama da asla değildir!
Peki beni etkileyen nedir? Derseniz?
Kişinin; gerek iş hayatına girerken gerekse iş hayatınızdaki başarı veya başarısızlığınızın değerlendirilme ve kıymetlendirilmesinde;
""liyakat sisteminin"" adaletli olup olmaması, sözlük anlamıyla;Yeterlilik, Layık olma, uygunluk, yaraşır olma; halk diliyle; hangi siyasi, askeri devir veya kurum olursa olsun ""adamının olup olmaması"" dır.
Tüm yaşamımız böyle değil mi?
Torpilsiz, adamsız, takviyesiz olarak değil de liyakatlı iseniz,yeteneğinizle hak ettiğinizi kazanmak!
İşte püf noktası: hiç kimsenin itiraz edemeyeceği şekilde "" hak ettiğiniz sonucu almak""tır.
İşte vurgulamak istediğim: Hakemlerin değerlendirmesi olmayan Sporlar içinde; emeğinizin karşılığının alınmasında en güvenilir tespit "Yüzme sporudur" ..
Dokunmatik Tespit elektronik araçlar ile yapılıyor! Herhangi bir olumsuzluğa karşı da hakemler tarafından manuel ölçüm yapılıp ve yüzücü kural hatalarınız kontrol altına alınıyor.
Kısaca aldığınız sonuç; ne ise sizin alnınızın teri, kulaçlarınızın gücü ile alınan emeğinizin karşılığıdır.
Değerlendirme yok, kıymetlendirme yok, siyasi görüşün, askeri veya sivil şuraların,komitelerin, komisyonların, mülakat heyetlerinin toplanmasına, o heyette etkin adamlarınızın olmasına ihtiyacınız yok!
Liyakatlıysanız; kulaç atabiliyorsanız! Hak ettiğiniz sonucu alıyorsunuz!
İşte yıllardır, tercih ettiğim sporlar içinde:
Dağcılık, Doğa Yürüyüşü, Yüzme, Golf, Bisiklet, Kayak,Yoga...Diğer alanlardaki "" liyakat "" sorunlarını ortadan kaldırıp kendinizi tanıdığınız, adalet kavramıyla tanıştığınız
sizi tebessüm kozası içinde var eden, gönlünüzü serinleten spor alanları .
İşte ; "" Yüzme Yarışlarını "" bu sebeplerden dolayı seviyor ve o muhteşem heyecana ve konforumun bozulmasına katlanıyorum....
Mehmet YÜCEBİLGİÇ
