26 Ocak 2011

YENİ BİR YILA BAŞLARKEN…

ROTA İLE ILGAZ’DA KAYAK VE TERMAL KEYFİ...

Her yeni bir yıla başlarken… Geçen yılın iyi mi kötü mü geçtiğini pek de düşünmeden… Daha da sağlıklı, daha da paralı, daha da… Akla gelen tüm dilekleri peşi peşine öylesine bir çırpıda içimizden geçirir ve bu dileklerimizin hepsinin Tanrı katında onanmasını dileriz ki… Sanki yavaş söylersek…

Veya gecenin 2400 de bu dileği gerçekleştirmezsek, tüm dileklerimiz kabul edilmeyecek şüphesine düşeriz… Bazı yıllar da dilekleri sıralarken öncelikleri şaşırır, bazen de şunları şunları diledim ama şunları unutmuşum diye kendi kendimize üzülürüz…

Doğal olarak dileğimiz; ihtiyaç duyduklarımızı kapsasa da… Yaşa, cinsiyete göre değiştiğini düşünsek de “özellikle doğa tutkunlarının” dileklerinde pek de büyük farklılık olmayacağı görüşündeyim…
-Yine araya “doğayı” kattın der gibisiniz…

-Evet, haklısınız… Belki de bu yaşımıza kadar ki deneyimlerimiz bu şekilde düşünmemizi sağlıyor… Doğadan ne zaman uzak kalsak… Enerjimizin tükendiğini hissediyoruz… Ne zaman ki… Dağlarda doğanın içinde aynı enerjiyi almaktan hoşlananlarla birlikteyiz… Kısacası doğaylabaşbaşayız… İşte o an enerji tanklarımızın dolmaya başladığını hissetmeye başlıyoruz…

Bu düşüncelerimizi yineledikten sonra… Hüzünlü geçen günlerin ardından… Doğa tutkunları olarak; 2011 yılına, doğanın esintilerini ailemize getiren Sevgili Biricik torunumuz RÜZGAR’la girmenin ayrı bir heyecan ve keyfini yaşadık ve yeni yıla girdiğimiz ilk anlarda: Gülay’la birlikte ”Bilinmeyenleri, keşfetme farkındalığını ve gücünü ruhen ve bedenen yaşayabilmeyi” diledik.

Bu satırları yazarken bile… İnsanoğlunun; İlkçağlardan başlayarak, evrenin boyutlarının” beş duyusu ile algıladığı veya ilmen tespit edildiği kadar” olduğu yanılgısını hep taşımış olduğunu hatırlattı.
Sanırım yaşamı anlamlı kılan nokta… Öncelikle Gözlediğimiz (beş duyu ile algılanan) ne kadar? Ve daha daha neler var?

Kısacası keşif…Bilinmeyeni arayıp bulma! Bu buluşun kendinde ve sevdiğinde ne hissettirdiğini birlikte yudumlayabilme.


İşte böyle düşünceler sarmalında;Rota grubu ile sabaha karşı Kurşunlu/Çavundur Termal tesislerinde odalarımıza yerleştik ve kısa süreli dinlenmenin ardından kahvaltı ve doğruca Ilgaz Kayak merkezine yola koyulduk…

Henüz Gülay’la 2011 yılı kayak sezonunu açmamıştık… Ilgaz pistinde daha önce de kaymamıştık… Otobüsten iner inmez… Bilinmeyenlerle dolu bir güne başlamanın heyecanı tüm bedenimizi sarmıştı…

Kayak pistinin girişinden zirveye doğru baktık oldukça dik bir görünüşü vardı…Zirve rakımının 1997 m. olduğunu öğrendik…

Ancak teleferik biniş alanı, öylesine kalabalık ki kayak yapacaklardan çok teleferiğe turistik amaçlı binen çok…

Sıra zor da olsa geldi ve zirveye çıktık, gökyüzü berrak,manzara oldukça güzel, Gülay’la birbirimizin fotoğrafını çekmekle yetiniyor,zirveye çıkınca nasıl bir durumla karşılaşacağımızı merak ediyoruz…

Teleferikten indikten sonra, gezgin grubunun arasından sıyrılarak piste doğru kaymaya başladık…Aman Allahım…Snowboardcular, acemi kayakcılara ders verenler, pis girişinde gezinti yapanlar… Kaymaktan vazgeçmeyi düşündük… Ama buraya kadar gelmişken yarıda bırakmaya gönlümüz razı olmadı… Gülay’la birbirimize yakın kaymaya başladık… Kayma sayısı arttıkça etrafımızı pek de görmemeye dikkat ettik…


Önemli olan bu şartlarda bir kazaya uğramadan zevk alabilmek idi…Bu durumda bizim için yeni bir deneyimdi…Öyle de Kabul ettik…

Akşam 1600 ya kadar kaydıktan sonra 1630 da Kurşunlu/Çavundur Termal tesislerine hareket ettik…Yaklaşık bir,bir buçuk saat arası bir uzaklıkta…Çok uzun süredir, böyle sıcak bir otelde kalmamıştık, ısınma termal sudan olunca, ısınma da böyle sorunsuz oluyordu…

Ama en keyifli ve dinlendirici bölümü sanırım…Saatlerce karlar içinde kaymışsınız ve gelip termal suda yorgunluk atıyorsunuz…Havuzda sohbet ediyorsunuz… Termal tesis içinde; ister ailenizle özel termal banyo isterseniz genel havuzda erkek ve bayan ayrı ayrı olmak üzere yararlanabiliyorsunuz…

İsterseniz sauna keyfi de hazır…Çavundur Termal tesis oldukça kalabalık , özelliği de suyun şifalı oluşu imiş… Asef’in yer ayırtmak için ne denli uğraştığı ve güçlük çektiğini şimdi daha iyi anlamış olduk… Canlı müzikli akşam yemeği ve sohbet faslını müteakip…

Yarın ki Ilgaz’da kayak/snowboard etkinliğine katılacak sadece “yedi kişi” bulabildik… Bunların iki kişisi biz idik…
Rota grubunun; diğer elemanları yürüyüş veya kaplıca keyfi yapacaktı…Sabah erkenden kalkıp neşeli bir şekilde kahvaltıyı yaptık saat sekizde yola düşmüştük…

Büyük bir beklenti ile Ilgaz Kayak merkezine doğru yaklaştıkça hava şartları bozuluyordu, yerlerde ki karlar akşam kar yağdığını gösteriyor ve pus içinde Ilgaz Kayak Merkezine giriş yaptık neredeyse koşar adım…Teleferiklere koştuk, düşündüğümüz gibi de oldu.

Teleferikler çalışmıyordu, TSK Eğt. ve Kayak Merkezinde bir süre dinlenip birşeyler içtikten sonra Kurşunlu’ya dönmeye karar verdik.
Dönüş için hazırlık yaparken Kemal beyden telefon geldi, pist açıldı bizimkiler kayak için teleferiğe gittiler dedi… Biz durur muyuz?

Hemen teslim ettiğimiz kayak takımlarını geri aldık, kuşandık doğruca teleferiğe… Bindik yukarı çıkıyoruz, ama göz gözü görmüyor, bu koşullarda nasıl kayacaktık… Yine bir bilinmezlik ve heyecan içinde kayak pist başına kadar gittik…Bir şey görünmüyor…

Kayalım mı? Kaymayalım mı? Gülay’la yine geriye dönmemeye karar verdik…Kısa mesafeli bir kayışla kendimizi denedik, bir yer görünmüyor?

Acaba gözlüklerden dolayı mı diye merak ettik? Taktığımız gözlükler daha net gösteriyordu.

Dikkatli bir şekilde boş sayılacak pistte kaymayı tamamladık…Artık devamı getirilmeliydi… Adrenalin tam tavan yapıyordu…

Gülay’I pistten almak pek de kolay olmadı… Ilgaz Kayak merkezinden hiç ayrılmayı istemesek de 1430 da zorunlu olarak ayrıldık…

Kurşunlu/Çavundur Termal Tesislerinde Rota grubunun kalanları ile buluşarak İstanbul’a harekete geçtik…Yolda mola” İsmail’in Yerinde” verildi…

Burada külbastı,yogurt ve sütlaç yemeyi ihmal etmeyin derim… İstanbul Avrupa yakasına geçtiğimizde yağmurla karşılaştık…

Uzun süredir araladığımız doğayla buluşmamız bir Rota etkinliği sayesinde oldu…Bu etkinliği düzenleyen Asef ve Nazan Özhan’a gönülden teşekkür ediyoruz…

Keyifli doğa etkinliklerinde buluşmak ümidiyle…

Gülay&Mehmet YÜCEBİLGİÇ


OCAK 2011 ILGAZ-ÇAVUNDUR