aytepe etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
aytepe etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Mayıs 2010

ÖZEKDERE-AYTEPE YÜRÜYÜŞÜ

ÖZEKDERE’DEN AYTEPE’YE BİR BAHAR YÜRÜYÜŞÜ

Günlerden 19 Mayıs 2010 hava oldukça serin… Eskihisar-Topçular feribotunda 113 Ayakizi… Bugün kü yürüyüş performanslı değil… Piknik havasında geçeceği söylendi…

Barış  şaşkın… Ancak ben ve Seyhan da şaşkın… Elinde ki… Onu geçkin simitler… Tüccarın satamadığı mallar gibi elinde kaldı…
-Neden mi?
-Hava rüzgârlı olduğu için Martılar… Attığınız simitlere gelmiyor?
-Neden mi?
-Sabredin… Şimdi Eralp’in aerodinamik yapısal anlatımı ile sizlere aktarayım…
-Eralp der ki… Martılar hava rüzgârlı ise… Hava gerek tutunmak gerekse yapacağı manevralar için çok fazla enerjisini harcayacağı için “simit kapma eylemini” gerçekleştirmiyor muş?

-Yuvasında kalmayı ve hazırdan yemeyi… Tercih ediyor muş?
-Martıların bu denli akıllı olduklarını… Bilmiyorduk…
Orhangazi’den İznik’e saptığımızda sağlı sollu… Kiraz, zeytin ne bileyim… Her türden meyve ağaçlarıyla bezenmiş… Bahçelerin arasındaki uzayan yoldan ilerliyoruz… Aynı çocukluğumda ki gibi…

-Çukurova’mın; her iki yanında pamuk tarlaları ve portakal bahçeleriyle donanmış dar yolları gözümün önünden geçti… Gitti…
-İznik’teyiz, vaktimiz dar… Öncelikle Kenan ustanın balık çorbasını tattık… Mükemmel bir kasaba lokantası garsonların yapmacık olmayan güler yüzü, temizliği… İstersen mutfağa masa koydur… Orada ye… Pırıl pırıl... Artık şaşkınlığınız… Hesap öderken kendini yine gösteriyor…
-Hesap… 3 Tl…6 Tl… Komik rakamlar… İstanbul… Giydirmelerini… Yaşayınca… Durum böyle şaşkın oluyor…
-İkinci yeme yeri… Ancak vakit dar olduğu için Yusuf’un yerinde et yiyemedik… Et ve köfteni n yeneceği bir yer…
Koşarak… Araçlarımıza yetişiyoruz… Hüseyin Bey… Beş araçlık konvoyun yekpare hareket etmesi için
El kol işaretiyle… Talimatlar veriyor… İznik’e hâkim… Tepelerden ilerliyoruz… Elbeyli… Gürmüzlü, Elmalı… Buradan sonra yürümek isteyenler… Araçlardan inip…
Özekdere yaylağına yaya olarak ulaşıldı… Rota BURSA-KOCAELİ sınırları içinde cereyan edecek… Özekdere’ye vardığımız da “Doğanın kucağında” olduğumuzu tekrar yadsıdık…
Çayırlar üzerine… Serilen örtüler üzerine oturup… Bizden önce gelen öncü grubun… Hazırlıklarını seyrettik… Bir yanda köfteler pişirilirken… Diğer yanda…

Kocaman kazanlarda pilavlar pişmiş… Salatalar yapılıyor… Kasalarla kiraz ve yenidünya eriği… İçecekler… Sanırım unuttuklarım olmuştur…
Doğanın bağrında Uzun yıllardır birlikte olamadığımız dostlarımızla beraberliğin anlamı bu ortamı daha da farklı kılıyordu...
Yemekler yendikten sonra… Buradan Kocaeli… Sınırlarında bulunan AY TEPE ye yürüyeceğiz… Yaklaşık 4-4,5 saatlik kısa bir yürüyüş…
Yürüyüş öncesi...Çaylar içildi...

Yürüyüş başlamıştı...Dikkatimizi çeken şey... Baharın henüz burada yeni başlamış olduğunu gördük...Bu güzellikleri kalıcı bir hale getirmek...Bu güzellikleri paylaşmak isteği ağır basıyor...Her güzellik fotoğraflanıyor...

Orman, bu sıradanlığı bozdu… Patikalar… ve bizleri büyük bir coşku ile karşılayan Orman Gülleri....Dikkatinizi vermenizi… Yürüyüşe yoğunlaşmanızı zorunlu kılıyordu… İstediğimiz de bu idi…


Yol üzerindeki yerleşim yerlerinde ki evlerin fotoğrafları çekilirken...Traktörlerini de ihmal etmeyip...Yürüyüş motivasyonumuzu  bu alanlara yöneltiyorduk...

Klasik olarak kayalık alana yaklaştığımızda” SOĞUKDERE KANYONUNA “ tepeden bakmak için seyirliğe çıkmaya başladık… Uçuruma doğru fotoğraf çekmeden de olmuyor…


Tekrar ulu ağaçlar arasındaki yürüyüş yokuş aşağı devam etti… Ta ki Veysel dayının yerine kadar…
Burada ki mola oldukça işe yaradı… Sanırım en lezzetli çay burada içiliyor… Diyebilirim…
Grubun büyük bir bölümü Ay Tepe’ye çıkışı Tarihi ünimoğ kamyonu ile yaparken…



 Seyhan&Huriye'lerle birlikte bu kez yokuş yukarı tırmanmaya başladık…Ağrısız… Yokuş olmaz olur mu?

Buna rağmen yürüyüşü tam tepede bitirdik…Keyfi ise sanırım fotoğraftan yansıyordur...

Veysel Dayının yerinde yine çay molası… Islanan giysilerin değiştirilmesi… Ayakkabısı ıslananlar… Çareyi ayağa poşet geçirmekte buldular…

Bu kez YUVACIK BARAJINA hâkim AY TEPEDEN Kocaeli’ne araçla yavaş yavaş iniyoruz…

Bu yürüyüş bitti…

Gelecek programda ne var konuşuluyor… Araç içinde…

Kısmet…
Bakalım sırada hangi parkur var?


GÜLAY& MEHMET YÜCEBİLGİÇ
19 MAYIS 2010
İSTANBUL