AYAKİZLERİ İLE YILLAR SONRA “BEREKETLİ HİLAL” TOPRAKLARINDAN GÜNEYDOĞU ANADOLU’DAYIZ...
Güneydoğu’ya gitmeyeli onbeş yıl
olmuştu... Özellikle Gülay’la tekrar oralara gezgin gözüyle gitmeyi,
sokaklarında gezmeyi, esnafıyla konuşmayı, dar sokaklarından çığlık atarak
geçen rüzgârı dinlemeyi ya da antik çağdan kalan taş duvarlarına dokunmayı,
son
zamanlarda şehir efsanesi olarak kulaktan kulağa yayılan olumsuz tevatür
söylencelerin, doğruluğunu yerinde görmeyi nedenli istedim, ama en önemli
isteklerimden biri de uzun yıllar merak ettiğim ve
Batı ve Orta doğu uygarlıklarının
doğduğu ve insanlık tarihinin şekillendiği; ilk kez arkeolog ve bilim
adamı James Henry Breasted tarafından
kullanılan “BEREKETLİ HİLAL” topraklarını görmek ve Ayakizleri’nin Naif başkanı
Hüseyin Beyin deneyim ve bilgileriyle
donanmak idi..
İşte bu düşüncelerle...
İstanbul’dan, Adana Şakir Paşa havaalanına ayak bastığımızda; bambaşka bir
heyecan kaplamıştı içimi... Mezunu olduğum Adana Erkek Lisesi hemen yanı
başımda... O günler, okuldan kırmak isteyenlerin ıssız ve boş tarla olarak
tercih ettiği yer; Adana Şakir Paşa Havaalanı bölgesi idi...
Şimdi öyle mi? Her
taraf bina... Bir de Gülay’la havaalanı dışında oturup çay içebileceğimiz bir
mekân olsaydı çok iyi olacaktı... Havaalanı çevresinin düzenlenmeye ihtiyacı
var...
Ayakizleri’nin naif
başkanı ve grup İstanbul’dan otobüsle kara yolundan geldi... Havaalanında buluşarak ilk mola yeri Urfa- Halfeti’ye doğru
yol almaya başladık...
Dikkatimi çeken yer Bahçe yakınlarında başlayan Nur(Gavur
) Dağlarında açılan tüneller Nurdağı kasabasına kadar ulaşımı oldukça olumlu
yönde etkilemiş... Gavur dağlarının çocukluk yıllarından hatta Gaziantep – Urfa
karayolunun 1999-2011 yılları arasında yapıldığını düşünürsek... Karayollarında
oldukça olumlu mesafe kat edildiğini anlamış oluruz...
Gaziantep- Nizip bölgesine yaklaştığımızda antepfıstığı
bahçelerini görmeye başladık... Urfa bölgesini terk edinceye kadar da bu
manzara devam etti...
Artık sıcaklar kendini göstermeye başladı ve şişmanın yerinde ilk molayı verdik...Doğruca taze meyve sularına....
Antep fıstığı bahçelerine bakar ve fotoğrafını çekerken... Ortaokuldaki
öğretmenimin sözlerini hatırladım...
”
Antepfıstığını ya varlıklılar diker ya da “torun” için dikilir…
Çünkü
bunlar öylesine nazik ve hassas ağaçlar ki bu hassasiyetleri ,dioik bir
bitki..Yani erkek çiçekle dişi çiçekler farklı ağaçlar üzerinde bulunuyor
olmasındandır…
On
dişi ağaca bir erkek ağaç ekmezsen tozlaşma (döllenme) olmaz. Gençlik kısırlığı
uzun sürer (10-12yıl)bu verimsizliğe her çifci dayanamaz…
Gerçekten
de fıstık bahçelerine baktığımızda hiç de alışık olmadığımız bir Temizlik, düzen
ve bakım görülmekte idi…”
Birecik bölgesinden
geçerken “Birecik Barajı” tüm ihtişamıyla
kendini göstermişti... Bir çırpıda bu görünümü kaydettim... Barajın bölgeye
etkisini gözlerimizle görecektik...
Halfeti girişinde kuşbakışı tepeden görünümü, sanki antik
çağlardan beri çoğu kavimlerin istilasından kendini saklamak istercesine dağlar
arasındaki vadi derinliklerine yamanmış bir saklı kent görünümünde idi...
Halfeti ilçesi merkezi, gölde dubalar üzerindeki mütevazı
bir lokantada yemek molası verildi...
Şimdiye kadar tatmadığımız bir balık “Şabut
balığı” kalkan balığının tadına benzettik ama yerel kebap sosu ile yapıldığı
için;
balıktan daha çok kebap tadına
benziyordu... Yemek sonrası turistik bir tekne ile göl turuna çıktık...
Tüm merakımız; Birecik Barajının 1985-2000 yıllarında
yapımı ile sular altında kalan eski Halfeti ve tarihi Rum kaleyi görmek idi...
Yöre halkı göle ve gölün havasına uyum sağlamış... Kaptanımız Mehmet, Bodrum’lu
kaptanlara taş çıkartır yapıda idi...
Gölde ilerlerken, dağlarda eski
yerleşim yeri Rum kale ve Eski halfetiyi antik çağlarda, ilerden korumak amaçlı
yapılan, ileri karakollarını ve bu karakollarla bağlantılı mağaralar
görülebiliyor idi...
Sol yanınıza düşen Rum kale akıllara durgunluk vermekte...
Rumkale'yi
gizemli ve ilginç yapan şeylerin başında, İsa'nın 12 havarisinden biri olan
Johannes'in İncil'i burada ( eskiden ziyaret edilebilen bir mağarada) yazmış
olması geliyor. Eski halfeti ise ayakta kalan camisi ile insanın içine ayrı bir
ruh hali katıyor…
Halfeti
sonrası ver elini Urfa’ya hareket ettik…Urfa’ya girişimiz de oldukça şaşırdım…
15 yılda bir şehirin bu denli geliştiğine inanamadım…Modern binalar aynı
Birecik barajı gibi şehrin havasını değiştirmiş idi…
Manici
otele yerleştikten sonra hemen otelin yanıbaşında bulunan ve dinler tarihini;
bünyesinde barındıran balıklı göl ve HALİL-ÜR RAHMAN CAMİİ ,
RIZVANİYE CAMİİ,MEVLİD-İ HALİL (DERGÂH) CAMİİ
Hz. İbrahim Peygamberin
yanı başındaki mağarada doğduğuna inanılan
*bu camiin tarihi geçmişine göz attığımızda paganlıktan İslam dinine kadar
beş büyük evre geçirmiş olduğunu görürüz...
* İlk olarak Seleukoslar dneminde alana bir pusperest tapınağının yapıldığı,
*Yahudilik döneminde aynı alana bir havranın yapıldığı,
*Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde aynı alana bu kez kilise inşaa edildiği..
*Son olarak da İslam fethinden sonra alana camii inşaa edildiği bahsedilmektedir...
Kutsal
yerler ziyaret edildikten sonra Urfa sokaklarında gezerek ciğerciye gittik…
Gülay’la
ciğeri yerken birbirimize baktık…Urfa’nın damak tadı…Belki de ayrıntı ama
Adana’nın iki ciğer bir kuyruk dizilmesine hiç uymuyordu…
Özellikle de ciğer ve onun lezzetini artıran kuyruk yandığı takdirde acımsı bir tat alırsınız ki… Buna ciğer kebap denmez…Hep Adana lezzetini aradık…
Özellikle de ciğer ve onun lezzetini artıran kuyruk yandığı takdirde acımsı bir tat alırsınız ki… Buna ciğer kebap denmez…Hep Adana lezzetini aradık…
Çayda
olduğu gibi…Ağızımız öylesine Karadeniz çayına alışmış ki anlatamam… Urfa’da ve
diğer yörelerde yaygın olan kaçak çay tabir edilen “Seylan çayı”na uyum
gösteremedik…
Artık
günün yorgunluğu kendisini hissettirmeye başlamıştı…
Doğruca
konakladığımız yöre dokusuna uygun inşaa ve çok iyi dekore edilmiş “MANİCİ
OTEL” e hareket ettik…
YARIN YİNE URFA'DAYIZ…BU KEZ…
GÖBEKLİ TEPE ÖREN YERİ-
HARRAN-URFA KALESİ VE
SIRA GECESİ....
HARRAN-URFA KALESİ VE
SIRA GECESİ....
GÜLAY & MEHMET YÜCEBİLGİÇ
1 yorum:
ÇİFTEHAN KASABASI ÇİFTEHAN KAPLICALARI TOROS DAĞLARI BOLKAR DAĞLARI KARAGÖL ÇİNİGÖL
Yorum Gönder