Bu hafta sonu Anadak eğitmenlerinden Ahmet Eyüpoğlu'nun rehberliğinde 18 kişilik bir grupla başlangıç planlaması 14 km olan ancak grubun da oluru alınarak 18,5 km ye uzatılan bir orta zorluğun üzerinde doğa yürüyüşü yaptık.
Bölge: Sakarya nehrinin Samanlı dağlarını ikiye parçaladığı ve yüksekliği 1100 m yaklaşan tepeler ve sık baltalık ormana sahip boğazdır.
Bu boğaz; antik çağ, eski tarihi ipek yolu ve son olarak Kurtuluş Savaşımızda Ankara(iç Anadolu) - İstanbul yolunu İngilizler menfaatine Yunan kuvvetlerine lojistik destek sağlamak için; Türk Kuvvetlerine taarruz eden İngiliz işbirlikçisi Ahmet Anzavur'un, Batı Cephesi Komutanı Ali Fuat Cebesoy'un kuvvetlerinin başarı ile savunduğu ve düşmana geçit vermeyerek Kurtuluş savaşının Türkler lehine dönüştüğü ve çetin muharebelerin(Mayıs 1920) yaşandığı bir bölgedir.
Bizler de yine Mayıs ayında ancak atalarımızın ruhunu şad ederek doğada keyif için 1100 metreye varan tepeye ılımlı bir tırmanışla sık baltalık orman ve çalıların arasından çıktık, yolun çatallandığı ve gps in de duraladığı bir anda ne tarafa doğru gidelim diye düşünürken; önümüze muhteşem görünüşlü bir güvercin çıkıverdi.
Ahmet, Fuat ve ben klasik olarak yerleşim yerlerinde olması gereken normal Güvercin boyutunun iki misli büyüklüğündeki ve önümüzde yürüyen""Güvercin"i takip ettik, sanki bize yol gösteriyordu..Bu hareketi dört kez tekrar etti..
Aklıma Orya Asya steplerinden çıkmamızı sağlayan Kurt destanı geldi..Bizler de ""Gizemli Güvercin"" olayına şahit olduk..
Doğanın içinde Sekiz saat boyunca hem iz takibi hem de havanın yağmursuz ve bulutlarla kaplı olması yüzde 95 nem oranına katlanmamıza yardımcı oluyordu...
Sarp vadisinin sadece ayı ve kurt izlerine rastladığımız Beşiktaş şelalelerinin uzun uzun sesini dinleyerek doğanın gerçekliğini yudumladığımız, deresinde yüzdüğümüz bu parkuru başarı ile yürüten başta rehberimiz Ahmet Eyüpoğlu olmak üzere tüm katılımcı arkadaşların ayrılırken yüzlerinde ki tebessüm..
Tek kelimeyle doğanın duruluğunu yansıtıyordu..
Grup da geleceğin dağcıları olarak kendilerini ispat eden Alara ve Ekin'e hayran kaldık diyebilirim..
Sağlıklı nice doğa etkinliklerinde buluşmak dileğiyle..
Bugün bu doğa yürüyüşlerini hatta özgürce nefes alabilmemizi sağlayan atalarımızın ruhu şad olsun…
MEHMET YÜCEBİLGİÇ
Mayıs 2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder