Baba Dağı ;1969 m Rakımı ve ölü deniz koylarının manzarası ile yamaç paraşütçülerin en gözde dağ silsilesi..
Üç zirveden oluşması ile denize çok yakınlığı, kireçli kalker yapısı ile azgın seller ile oluşan derin vadiler başlıca koylar; Kıdrak, Kelebekler vadisi ve Kabak koyu ve diğer keşfedilmemiş (insanların betonlaştıramadığı) koyları oluşturuyor ve Pataraya kadar Silsile görünümü veriyor..
Zirveye tırmanış,zirveden yapılan yamaç paraşütü ne denli adrenalin meraklısı sporculara haz veriyorsa da
beni en çok etkileyen bölümü
Koylarda yüzerken; zirveleri yararak oluşmuş derin ve ürpertici vadilerin yeşilin her tonunu bağrında barındırarak bu muhteşem turkuaz renkli koylardaki deniz ile buluşmasını seyretmektir...
İnanın deniz içinden dalgaların ritmine uygun kulaçlar atarak dağları,ağaçları seyrederek yüzmek!
Kişide; hem keyifli hem de içine ürperti veren aynı zamanda düşünce kervanın içine çeken düşüncelere daldırıyor...
Kişi ; denizin içinde, önce kendisini doğanın efendisi gibi düşünürken( böyle düşünmesek talan etmeyiz) bu kez attığı her kulaç ile, gerek karadaki gerekse denizin dibindeki uzaktan masum gibi görünen ancak gördüğü olağanüstü renkler ve yaratıkların kendisinin ne denli acz içinde olduğunu, nabzındaki
atım sayısının yüksekliği ile idrak etmeye başlıyor.
Nabzın yüksekliği; korkudan değil gördüğü güzelliğin saf ve duruluğunun etkisinden dolayı olduğunun ayırdında!
Çünkü korku, ahlaksızlığı ve istismar duygusunu kamçılar ve artırır, ahlaksızlık da 'O' na duyulan duru inanç ve imanı zayıflatıp "birliği" ortadan kaldırır.
Kişi; bu güzellikleri yaratan ve yaşatan, kıymetini bilmeyenlere aczini hatırlatanın; doğa ve insanın da üstünde "O" nun olduğunu ve asıl olan birliğin 'O' nun birliğine duru ve kalben inanarak kazanılacağını ve yaşanacağını deneyimleyerek idrak ediyor...
Mehmet YÜCEBİLGİÇ
26 Eylül 2024 _FARALYA
LİKYA RÜYASI -22
